Bu Blogda Ara

29 Ağustos 2015 Cumartesi

ZUZU'NUN ORMANI

Zuzu, Görkem K. Aksoy'un yazdığı, Simeon Tennant'ın çizdiği bir kahraman. Serinin şimdilik üç kitabı var. Zuzu'nun Ormanı, Zuzu ile Uykucu Baykuş, Zuzu Çöplükte. Seriyi okumaya ilk kitap olan Zuzu'nun Ormanı ile başladık. Bildiğimizden değil aslında, kütüphanede rastlaştık hepsi bu. Deniz'i memnun eden bir karşılaşma oldu. Severek dinledi. Hikâyenin fikri hoşuna gitmiş olmalı. İtiraf etmeli, benim de gitti. Hayallere kapıldım. Gözümü kalemliğime diktim ve Yüce Momba'nın tebaasından birinin önüme atlamasını bekledim. Neden mi bahsediyorum? En iyisi baştan anlatayım.
Zuzu, yanından kâğıt, kalemi bir an olsun ayırmayan, hayvanları ve resim yapmayı çok seven bir çocuk. En büyük dileği de bir çiftlik dolusu hayvanla birlikte yaşamak. Günün birinde kalemliğinden bir kalem önüne atlar. Ve seslenir.
"Ben Sihirli Kalem'im.
Seninle dost olmak isterim..."
Sihirli kalemin vaatleri vardır. Zuzu kulaklarına inanamaz. Merak, kuşku, şaşkınlık içinde bir resim çizer, bir resim daha. Derken sokaklar hayvanlarla dolar taşar. İnsanlar mutsuzdur. Kimi korkar, kimi işine geç kalır. Hayvanların durumu da farklı değildir. Kimi sessizlik ister, kimi daha çok balık... Gün gelir, kasabalıların canına tak eder. Bu karışıklığın nedeninin Zuzu ve sihirli kalemi olduğuna hiç şüphe yoktur ancak onlara ne polis yardım edebilir ne de itfaiye.  Çözüm için gittikleri, sihirli kalemlerin en yaşlısı ve en bilgesi Yüce Momba herkesi mutlu edecek bir yol bulur.
Görkem K. Aksoy'un sitesini buradan inceleyebilirsiniz. http://www.gorkem.info/Sayfalar/default.aspx






Yazan Görkem Kantar Aksoy
Resimleyen Simone Tennant
Yapı Kredi Yayınları
Okul öncesi



 

19 Ağustos 2015 Çarşamba

KURABİYE'NİN ORMAN MACERASI

Uzun zamandır Deniz'e yeni kitap almıyor, kütüphane ile idare ediyordum. Tunç'un önerdiği Esme ve Durak Kedisi'ni alırken aklımda başka kitap olmadığı için İdefix'in önerilerini dikkate aldım ve Debi Gliori'nin üç kitabını sepete ekledim.
Kargoyla geldi kitaplarımız, dün ve bugün.
İdefix'in kitapları parça parça göndermesinden hoşlanmıyorum. Kalın mukavva kutuya girmeyen, sonraki gönderiye kalan birkaç kitabın -özellikle dergi ve çocuk kitapları gibi uzun olanların- uçları muhakkak kıvrılıyor, kapağın uç kısımları ayrılıyor. Bir gün sonra aynı pakette yollasalar olmaz mıydı diye kendi kendime söyleniyorum. Bir yandan da kıvrılan köşeyi düzeltmeye çalışıyorum.
Yaz geceleri uzun, eğlence bol. Beden rahat bırak beni, uykum var, diyor ama Deniz dinlemiyor. Oyuna devam etmek istiyor. Yeni kitaplar, böyle gecelerin can simidi. Kucağımda uzanırken hem yeni kitabı dinliyor hem de uykuya hazırlanıyor ama ne olursa olsun kitap bitmeden uyuyakalmıyor. Bu gece duyduğu son kelimeler Kurabiye'nin Orman Macerası'na ait.
"Sonra da ailesiyle birlikte akşam yemeği yemek için içeri girdi."
Kurabiye, ulu ağacın altındaki tavşan yuvasında kalabalık ailesiyle birlikte yaşayan bir yavru tavşan. Kendisi küçük ama korkuları çoook büyük. Bir elinde kâğıt diğerinde kalem korkularını listeliyor. Liste uzuyor da uzuyor.
Zavallı Kurabiye! Sürekli bir şeylerden korkmak gerçekten çok zordu. Korktuğu şeylerin listesine on iki yeni madde eklediği sıkıntılı bir sabahtan sonra Kurabiye kulaklarıyla gözlerini kapattı ve hiçbir şey düşünmemeye çalıştı.
Sıcak hava, yumuşak çimenler... Kurabiye derin bir uykuya dalıyor. Akşam saatlerinde uyanan Kurabiye bir ses duyuyor. Ne düşünmek ne de bu yeni korkuyu listesine yazmak için duruyor. Var gücüyle karanlık ormana koşuyor. Ve bittabi ormandan sorununu çözmüş ve büyümüş olarak çıkıyor. Özetle, Kurabiye'nin Orman Macerası için korkularla yüzleşmenin ve büyümenin kitabı diyebiliriz.
 
 
 
Yazan ve Resimleyen Debi Gliori
Çeviren Sevgi Atlıhan
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Okul öncesi

13 Ağustos 2015 Perşembe

TOMBİK AYI HASTALANINCA

Tombik Ayı ile tanışıklığımız yeni. Tombik Ayı Kaybolunca kitabını geçen ay okuduk ve yazdık. Çocuklar tanıdıkları kahramanların farklı maceralarını dinlemeyi seviyor. O yüzden bazı yayınevleri tercihlerini seri kitaplardan yana kullanıyor. Takipçisi ve alıcısı hazır diye düşünüyorlardır belki, bilemiyorum.
Benim de sevdiğim seri kitaplar var örneğin Martin Waddel'in yazdığı Küçük Ayı ve Büyük Ayı serisi. Ancak Tombik Ayı, benim açımdan da, Deniz açısından da özlenecek, ısrarla istenecek kitaplar kategorisinde değil. Muhtemelen kütüphaneye geri verme tarihine kadar yeniden okumak istemeyecek. Ne eğlenceli ne de komik. Pearson Yayınları'ndan çok sevdiğimiz Köpekler Bale Yapmaz ya da Gergedanlar Krep Yemez ayarında değil. Arkadaşlık üzerine, "iyilik yap, iyilik bul!" diyen, kafiyeli, güzel resimli, benzeri bol bir kitap.



Sonbahar gelince soğudu hava
Tombik ayı üşüyordu mağarasında.
Halsizdi vücudu,
üstelik tıkalıydı koca burnu.
Hem başı da çok ağıyordu,
yoksa Tombik ayı hasta mı oluyordu?

Paniğe gerek yok. Tombik ayının iyi ve kötü gün dostları iş başında. Bu temayı çok daha güzel işleyen bir başka kitap için bir tık, lütfen.
http://bikipak.blogspot.com.tr/2014/04/bekci-amosun-hastalandigi-gun.html

Yazan Karma Wilson
Resimleyen Jane Chapman
Çeviri Gülbin Baltacıoğlu
Pearson Türkiye
Okul öncesi

 

7 Ağustos 2015 Cuma

BABACIĞA ÖPÜCÜKLER

Deniz hiçbir zaman uykuyu seven bir çocuk olmadı. Uyku zamanı geldiğinde çoğu kez homurdanıyor, uyku öncesi rutinlere itiraz ediyor çünkü oyun tatlı, uyku sıkıcı. Replikse belli. "Uyumak istemiyorum. Uyumak hiç de eğlenceli değil." 
Bazı geceler "Beni hep uyutmaya çalışıyorsun" diye mızıldanarak kitap bile oku(t)mak istemiyor. O yüzden çocukları uyku öncesi rahatlatan, uykuya hazırlayan ve bu konuyu ele alan  kitapları daha çok seviyorum. Üstelik bu kitaplar sadece Deniz'i eğlendirmiyor aynı zamanda bana da doğru rol modeli oluşturuyor. Onlardan birini daha buldum kütüphanede. Babacığa Öpücükler
Kitabın ana kahramanları uyumaya ayak direten yavru ayı ve onu oyunla ikna eden baba ayı. Bir de anne var ama o daha geri planda. Bazı geceler yerinde olmak isterdim doğrusu. Baş köşeye kurulmuş bir yanda kitabı diğer yanda bir fincan çayı (kahvesi) yavrusuna sarılıyor ve öpüyor hepsi bu. Baba ayının işiyse hayli zor.
"Peki ama benim kocaman ayı öpücüğüm ne olacak?" diyor baba ayı.
"Bana ne bana ne ... yok öpücük babaya bir tane bile!"
Ve baba oyunu başlatıyor.
"Demek öyle," diyor baba ayı, yavru ayıyı hoppacık yapıp havaya kaldırarak. "Peki ne dersin ayı öpücüğü yerine bir zürafa öpücüğüne? Yavru zürafalar babalarına yüksekten, uzun uzun öpücükler verirler; bak işte böyle!"
"Olmaz!" diyor yavru ayı. "Bana ne bana ne... yok zürafa öpücüğü bir tane bile!"
Bu diyalog başka hayvanlar ile devam ediyor. Yavru ayı her defasında güle eğlene itiraz ediyor. Bir yandan da banyosunu yapıyor, dişlerini fırçalıyor, pijamalarını giyiyor, tek başına yatağına giriyor. Ve baba ayı tam odadan dışarı çıkarken yavru ayı babasına sesleniyor ve kitap mutlu sonla bitiyor.



Yazan Frances Watts
Resimleyen David Legge
Çeviri Ömür Özyurt
1001 Çiçek Kitaplar
Okul öncesi



 
 

1 Ağustos 2015 Cumartesi

BENİM ADIM CARETTA CARETTA... YA SENİNKİ?

Deniz'in amcası WWF'da çalışmaya başlayınca kitaplığımıza bir yeni kitap daha eklendi.
Benim Adım Caretta Caretta... Ya Seninki?
Haziran 1990'da MEDASSET'in* başkanı Lily Venizelos, Irene Fafalios'a nesli tehlike altındaki Caretta carettalar için bir çocuk hikâyesi yazmasını önermiş. Yunanistan'da yazılan ve yayına hazırlanan kitabın yayın hakkını alan WWF-Türkiye 2006 yılında bu kitapçığı Türkiyeli çocuklarla buluşturmuş.
Belli bir tema üzerine yazılan her kitap gibi asıl amacı bilgilendirmek olduğu için metin biraz didaktik. Yazar varlığını fazla hissettiriyor, çocukların sezgisine güvenmiyor, ille de bir parantez açıyor ve açıklıyor. Yazısı bol, görseli az. Bu hâliyle eğlenceli, bir daha bir daha okunmasının talep göreceği bir metin değil ancak içeriği doyurucu. Caratta carettalar ne ile beslenir, ne gibi tehlikelere maruz kalır, hepsini öğrendik. Üzerine birkaç youtube videosu da izleyince...
"Annee evde caretta caretta besleyebilir miyiz?"
 
*MEDASSET: Akdeniz Deniz Kaplumbağalarını Koruma Derneği
 
 
Yazan Irene Fafalios
Resimleyen Keiko Kanao
Çeviren Esin Uslu
WWF Türkiye
Lebib Yalkın Yayımları ve Basım İşleri A.Ş.