Bu Blogda Ara

3 Kasım 2014 Pazartesi

YARAMAZ FARELER

Kısa İstanbul kaçamağımızdan yeni kitaplarla döndük.

Cumartesi günü Galatasaray'da arkadaşlarımı beklerken kalabalıktan kaçmak için YKY'ye girdim. Deniz'e buradan kitap seçmek giderek zorlaşıyor. Çoğu evde ya da Halk Kütüphanesi'nde var. Sürekli okuduğumuz Feridun Oral, Yalvaç Ural ve Sara Şahinkanat kitaplarından bir tane daha edinmek istemiyordum. Ayşegül serisinden ise zerrece hoşlanmıyorum. Yeni, tanımadığımız bir yazar, çizer arayışındaydım. Seçenekler çok azalmış gibi gözükse de çok içime sinen bir kitap bulmayı başardım. Helga Bansch'ın yazıp çizdiği Yaramaz Fareler! Gülsen hanımın evini istila eden fareler öyle sevimli ve komik çizilmiş ki kitabı bir kez eline alanın aklını çelmemesi, alışverişine eklememesi imkânsız.

Gülsen hanım yılın üç mevsimi kır evinde mutlu mesut yaşamaktadır. Her kış onu canından bezdiren davetsiz misafirleri kaçırmak için uğraşmaktadır. Kış yine kapıdadır. Soğuktan ve açlıktan korunmak isteyen fareler taşınmaya başlamıştır. Hem de ne taşınma. Yataklar, denkler, sehpalar, kitaplar, pusette yavru fareler... Sonra amansız savaş başlar. Gülsen hanım en küçük delikleri bile tıkar, bütün yiyecekleri kutulara, çuvallara koyar, harekete duyarlı alarm taktırır, kapanlara zehirli gıdalar bile koyar ama farelerle başa çıkmak mümkün değildir. Fareler her yerdedir. Karnı tok sırtı pek akıllı fareler zehirli gıdaları yemedikleri gibi Gülsen hanıma kızdıkları için inadına yerleri pisletirler. Fareler öyle sevimli ve haklı çizilmiş ki ister istemez onlara kızamıyor ve onların tarafını tutuyorsunuz. Gülsen hanım uykusuz, öfkeli, sürekli fare pisliklerini temizlemeye uğraşırken fareler dans ediyor, kâğıt oyunları oynuyor, uyuyor, kitap okuyor, örgü örüyor, eni konu keyifli, güvenli, konforlu bir kış geçiriyor. Gülsen hanımın aldığı kedi de derdine derman olmayınca çaresiz çok sevdiği evinden ayrılıyor, şehre taşınıyor. Şehirde farelerden kurtuluyor ama kendisini çok yalnız ve mutsuz hissetmeye başlıyor. Bahçesini, dallarında kuşların cıvıldadığı ağaçlarını çok özlüyor.

Bazen parka gidiyordu. Park gezintileri ona biraz, o güzelim bahçesini hatırlatıyordu. Yanından eksik etmediği ekmek kırıntılarıyla sincapları ve güvercinleri besliyordu. “Kışın aç kalıyorlar” diye geçirdi içinden, “tıpkı fareler gibi...”

Çözüm her zaman karşındakini anlamakla başlıyor. Gülsen hanımın aklına harika bir fikir geliyor. Neşeyle evine geri dönüyor. Sonunu elbette söylemeyeceğim ama bir ipucu vermekten de geri durmayacağım. Birlikte yaşamak mümkün, yeter ki anlaşmaya gönlün olsun!
Avusturyalı yazar çizer Helga Bansch 25 yıl ilkokul öğretmeni olarak çalışmış. Aynı zamanda ressam. Yazdığı ve resimlediği kitaplar Viyana Çocuk Kitabı Ödülü, Avusturya Çocuk ve Gençlik Kitabı Ödülü, Steiermark Eyaleti Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Ödülü gibi pek çok ödül kazanmış. Yavru Fareler dilimize çevrilen ilk kitabı.
 
 
Yazan çizen Helga Bansch
Çeviren Dürrin Tunç
+3
YKY
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder