Cumartesi
günü Galatasaray'da arkadaşlarımı beklerken kalabalıktan kaçmak
için YKY'ye girdim. Deniz'e buradan kitap seçmek giderek
zorlaşıyor. Çoğu evde ya da Halk Kütüphanesi'nde var. Sürekli
okuduğumuz Feridun Oral, Yalvaç Ural ve Sara Şahinkanat
kitaplarından bir tane daha edinmek istemiyordum. Ayşegül
serisinden ise zerrece hoşlanmıyorum. Yeni, tanımadığımız
bir yazar, çizer arayışındaydım. Seçenekler çok azalmış gibi
gözükse de çok içime sinen bir kitap bulmayı başardım. Helga
Bansch'ın yazıp çizdiği Yaramaz Fareler! Gülsen hanımın
evini istila eden fareler öyle sevimli ve komik çizilmiş ki kitabı
bir kez eline alanın aklını çelmemesi, alışverişine eklememesi
imkânsız.
Gülsen
hanım yılın üç mevsimi kır evinde mutlu mesut yaşamaktadır.
Her kış onu canından bezdiren davetsiz misafirleri kaçırmak için
uğraşmaktadır. Kış yine kapıdadır. Soğuktan ve açlıktan
korunmak isteyen fareler taşınmaya başlamıştır. Hem de ne
taşınma. Yataklar, denkler, sehpalar, kitaplar, pusette yavru
fareler... Sonra amansız savaş başlar. Gülsen hanım en küçük
delikleri bile tıkar, bütün yiyecekleri kutulara, çuvallara
koyar, harekete duyarlı alarm taktırır, kapanlara zehirli gıdalar
bile koyar ama farelerle başa çıkmak mümkün değildir. Fareler
her yerdedir. Karnı tok sırtı pek akıllı fareler zehirli
gıdaları yemedikleri gibi Gülsen hanıma kızdıkları için
inadına yerleri pisletirler. Fareler öyle sevimli ve haklı
çizilmiş ki ister istemez onlara kızamıyor ve onların tarafını
tutuyorsunuz. Gülsen hanım uykusuz, öfkeli, sürekli fare
pisliklerini temizlemeye uğraşırken fareler dans ediyor, kâğıt
oyunları oynuyor, uyuyor, kitap okuyor, örgü örüyor, eni konu
keyifli, güvenli, konforlu bir kış geçiriyor. Gülsen hanımın
aldığı kedi de derdine derman olmayınca çaresiz çok sevdiği
evinden ayrılıyor, şehre taşınıyor. Şehirde farelerden
kurtuluyor ama kendisini çok yalnız ve mutsuz hissetmeye başlıyor.
Bahçesini, dallarında kuşların cıvıldadığı ağaçlarını
çok özlüyor.
Bazen
parka gidiyordu. Park gezintileri ona biraz, o güzelim bahçesini
hatırlatıyordu. Yanından eksik etmediği ekmek kırıntılarıyla
sincapları ve güvercinleri besliyordu. “Kışın aç kalıyorlar”
diye geçirdi içinden, “tıpkı fareler gibi...”
Çözüm her
zaman karşındakini anlamakla başlıyor. Gülsen hanımın aklına
harika bir fikir geliyor. Neşeyle evine geri dönüyor. Sonunu elbette söylemeyeceğim ama bir ipucu vermekten de geri durmayacağım. Birlikte yaşamak mümkün, yeter ki anlaşmaya gönlün olsun!
Avusturyalı yazar çizer Helga Bansch 25 yıl ilkokul öğretmeni olarak çalışmış. Aynı zamanda ressam. Yazdığı ve resimlediği kitaplar Viyana Çocuk Kitabı Ödülü, Avusturya Çocuk ve Gençlik Kitabı Ödülü, Steiermark Eyaleti Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Ödülü gibi pek çok ödül kazanmış. Yavru Fareler dilimize çevrilen ilk kitabı.
Yazan çizen Helga Bansch
Çeviren Dürrin Tunç
+3
YKY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder