Bu Blogda Ara

22 Şubat 2015 Pazar

BÜYÜK SÖZCÜK FABRİKASI

Büyük Sözcük Fabrikası'nı bu yazıyla tanımıştım.
Yazının sonunda yer alan özensiz çeviri ibaresi nedeniyle satın almak istememiş ancak varlığını da unutmamıştım. Geçen haftalarda kütüphanede bir anda karşıma çıkınca ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. Sevginin renginde kıpkırmızı, insanın içini ısıtan bir öykü.
Bir ülke düşleyin, ağzı olanın değil parası olanın konuştuğu, sevdiğinize söylemek için güzel kelimeleri satın almanızın gerektiği... Güzel kelimeler hiç de ucuz değil üstelik. Çöpü karıştırıp atılmış sözcükler bulmanız mümkün ancak kim sevdiğine "keçi pisliği", "tavşan poposu" gibi kelimeler söylemek ister. Ya da ilkbaharda ucuza alınan "vantrolog", "filedentron" gibi bir kelimeyi... Bazen sözcükler havada uçuşur, bir kelebek filesiyle yakalayabildiklerinizi akşam yemeğinde ailenize söyleyebilir veya ertesi gün sevdiğinize saklayabilirsiniz.
Bu ülkede yaşayan üç çocuğun hikâyesi bu. Özgür, Gürbüz ve Cemile'nin. Gürbüz'ün ailesi zengin, istediği kelimeleri satın alabiliyor ve Cemile'ye aşkını ifade edebiliyor. Bunu duyan Özgür çok üzülür çünkü  o da Cemile'ye âşık ve elinde sadece dört kelime var: Kiraz, toz, sandalye ve bir daha.* Bu kelimeler Cemile'ye sevgisini göstermeye yetecek mi? Cevabı kitapta.

*Keşke çevirmen bir daha yerine yeniden, tekrar gibi gerçekten tek kelimelik bir karşılık bulsaymış.


Yazan Agnes de Lestrade
Resimleyen Valeria Docampo
Çeviren Çağıl Öksüztepe
Aylak Kitap
Okul öncesi
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder