Yorgunluktan sızdığı üç beş nadir gece dışında, Deniz'in kendini uykunun kollarına bırakması hiç de kolay değil. Uykuya daldığında, evde onun dahil olmadığı bir hayatın devam ettiğini bildiği için ya da uykusunda yalnız kalmaktan korktuğu için belki de, kim bilebilir, çözmek zor. Göz kapaklarının en ağırlaştığı anlarda bile elleri avcumda, ellerim sırtında, şakalarında teslim ediyorum onu uykuya ve ancak öyle yanından çıkabiliyorum. Yoksa biliyorum ki gözlerim ekrana kilitlenmiş, parmaklarım hızlı hızlı klavyenin üzerinde gezinirken bir anda kapı açılacak ve duyduğum sesle irkileceğim. "Sen ne yaptığını sanıyorsun burada!"
O yüzden uyku temalı kitaplara rastladığımda kaçırmıyorum. Geçtiğimiz günlerde uyku öncesi gevşeme serisi adını verebileceğim seriden bir yeni kitap daha bulduk, elbette çocuk kütüphanesinde.
Peter'le bir gece vakti tanışırız, uykusunun kaçtığı, odasındaki tüm seslerin çoğaldığı bir anda... Tik tak, blup blup... Sesleri duymamak için başını battaniyenin altına sokmaya karar verir ama bu göründüğü kadar iyi bir fikir midir? Ya uyku canavarı ya da bir başka korkutucu şey gelir de onu göremezse... Kafasını battaniyenin altından çıkarır. Tam o esnada Peter'in yatağının altında saklanan Uyku Canavarı da madem uyumuyor, tanışayım bari diye düşünerek saklandığı yerden çıkınca macera başlar.
Uyku Canavarı'nın hiç de korkutucu olmadığını, aslında çocukları korkutmak istemediğini, sadece arkadaş olmak istediğini ve bir tane bile korkunç olmayan masal bilmediğini öğreniriz.
"Bir tane bile korkunç olmayan masal bilmiyor musun yani? İçinde kirpi, elma ve Bahar perisi geçen masalı bile mi?" diye sordu Peter kafası karışmış bir hâlde. "Herkes bilir bu masalı! Çok güzeldir!"
Canavar, masalı bilmez ama şanslıdır, Peter masalı ezbere bilmektedir. Sonrası mı? Mutlu son, bana güvenin.
Bir gün karyolanızın altından üç gözlü pembe ve mor tüyleri olan Uyku Canavarı çıkarsa, ondan Peter'in öğrettiği masalı anlatmasını isteyin ve güvenle sarılıp uyuyun. Korkmayın! Yanınızda Uyku Canavarı varken kimse size ilişmeye cesaret edemez!
Yazan Maria Vaga
Resimleyen Anna Laura Cantone
Çeviren Handan Sağlanmak
Final Kültür Sanat Yayınları
Okul öncesi
O yüzden uyku temalı kitaplara rastladığımda kaçırmıyorum. Geçtiğimiz günlerde uyku öncesi gevşeme serisi adını verebileceğim seriden bir yeni kitap daha bulduk, elbette çocuk kütüphanesinde.
Peter'le bir gece vakti tanışırız, uykusunun kaçtığı, odasındaki tüm seslerin çoğaldığı bir anda... Tik tak, blup blup... Sesleri duymamak için başını battaniyenin altına sokmaya karar verir ama bu göründüğü kadar iyi bir fikir midir? Ya uyku canavarı ya da bir başka korkutucu şey gelir de onu göremezse... Kafasını battaniyenin altından çıkarır. Tam o esnada Peter'in yatağının altında saklanan Uyku Canavarı da madem uyumuyor, tanışayım bari diye düşünerek saklandığı yerden çıkınca macera başlar.
Uyku Canavarı'nın hiç de korkutucu olmadığını, aslında çocukları korkutmak istemediğini, sadece arkadaş olmak istediğini ve bir tane bile korkunç olmayan masal bilmediğini öğreniriz.
"Bir tane bile korkunç olmayan masal bilmiyor musun yani? İçinde kirpi, elma ve Bahar perisi geçen masalı bile mi?" diye sordu Peter kafası karışmış bir hâlde. "Herkes bilir bu masalı! Çok güzeldir!"
Canavar, masalı bilmez ama şanslıdır, Peter masalı ezbere bilmektedir. Sonrası mı? Mutlu son, bana güvenin.
Bir gün karyolanızın altından üç gözlü pembe ve mor tüyleri olan Uyku Canavarı çıkarsa, ondan Peter'in öğrettiği masalı anlatmasını isteyin ve güvenle sarılıp uyuyun. Korkmayın! Yanınızda Uyku Canavarı varken kimse size ilişmeye cesaret edemez!
Yazan Maria Vaga
Resimleyen Anna Laura Cantone
Çeviren Handan Sağlanmak
Final Kültür Sanat Yayınları
Okul öncesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder