Bu Blogda Ara

11 Haziran 2016 Cumartesi

BENEKLİ FAREMİ GÖRDÜNÜZ MÜ?

Deniz'in en sevdiği bebeklik oyuncağı, bir İKEA kedisi. Peluş bir sarman. Adı Boncuk. Yıllardır Deniz'in elinde lime lime oldu. Kolu bacağı bir tarafa çekti. Bizimle pek çok yer gezdi. Bir bebek gibi oyuncak pusetin içinde gezdi. Pati gelince bir süreliğine pabucu dama atıldı ancak Pati azıcık hırçın olduğu, hoşlanmadığı davranışlar karşısında uzamış tırnaklarını ve dişlerini kullanmaktan çekinmediği için Deniz onunla çok da umduğunu bulamadı. Ve ilk göz ağrısına geri döndü. 
Geçtiğimiz haftalarda teyzesiyle bahçeye giderken Boncuk elindeydi. Dönüşte ise yoktu. En sevdiği oyuncağı kaybetme ihtimali, o denli gözünü korkuttu ki, öykücü beyin devreye girdi. 
"Boncuk telefon açtı anne. İzmir'deymiş. Gece otobüsüne yetişebilirse sabah gelecekmiş."
Boncuk tatilini uzattı. Anneanne evde temizlik yapana ve Boncuk'u tıkıştırıldığı delikte bulana kadar...
Niye mi bunları anlatıyorum. Son okuduğumuz kitabın kahramanı Deniz yaşlarında bir kedi. 
Pamuk tüylü, kara benekli yavru kedi Zeytin, büyükannesiyle dedesinin evinde masallar dinleyerek mutlu mırıltılarla uykuya dalıyor. Ancak birden bire çok sevdiği benekli faresinin kaybolduğunu fark ediyor. Ve kaybolan faresini aramaya koyuluyor. Bu arayış esnasında severek dinlediği masal kahramanlarıyla karşılaşıyor ve onlardan yardım istiyor. Bu telaşlı arayış, hepsinin bir rüya olduğunu fark etmesiyle sona eriyor. Keşke tüm yaşadıklarımız, bir rüya olsa. 



Yazan ve resimleyen Feridun Oral 
YKY 
Okul öncesi 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder