Bu Blogda Ara

14 Temmuz 2016 Perşembe

BİLYELER

Çanakkale'nin merkezi düz sayılır. İki tepesi var yalnızca. Her bisiklete bindiğimde, elimde koca bisikletle yokuşu çıkarken, şu koca şehirde niye bu iki tepeden birinde oturduğumu düşünüyor, hayıflanıyorum. Merkeze inerken bu duygu gelip yakama yapışmıyor. Önümde uzanan manzarayı izlerken, istisnasız her seferinde mutlu oluyorum. Doğa bize asla yüzünü çevirmiyor. Şartlar ne olursa olsun, bir ağaç gölgesi, bir kuşun şakıması, bir kelebeğin kanatları bize iyi geliyor. Asıl iyi gelense mahalle kültürü galiba. Behiç Ak'ın hikâyeleri ve çizgileri bundan sıcacık geliyor belki de, özlediğimiz mahalleleri bize hatırlattığından. 
Bilyeler kitabı da bir mahallede geçiyor. Bizimki gibi bir mahallede üstelik. Dik bir yokuş, aşağıda deniz uzanmakta. "Aynı bizim evin olduğu yer gibi," diyor Deniz, eline her kitabı aldığında. Ben de yokuştan aşağı bir küp dolusu rengârenk bilye yuvarladığımı hayal ediyorum, oyunun büyüsünün herkesi birleştirdiğini... 
Kitabın ana kahramanları İbo ve kedisi Pisi lunaparkta hediye olarak kocaman bir küp kazanır. Küp o kadar uzun zamandır oradadır ki, oyunu düzenleyen dahi içinde ne oluğunu unutmuştur. Eve geldiklerinde içinden çıkan bilyelerle büyülenen İbo, günler geceler boyu onlarla oynar. Buna kızan baba çareyi bilyeleri yokuştan aşağı yuvarlamakta bulur.
Bilyeler, mahalle ve oyun üzerine bir güzelleme... 
Tanıtım bülteninden: 
Son kitaplarından Yaşasın Ç Harfi Kardeşliği! adlı çocuk romanı, Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (ÇOGEM) 2014 Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Roman Ödülü’ne ve Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği’nin (ÇGYD) 2013 Yılın Çocuk Romanı Ödülü’ne değer görülen Behiç Ak, sıcacık bir mahalle öyküsüyle okuruyla buluşuyor. Lunaparkta bir küp dolusu bilye kazanan İbo’nun ve mahalle arkadaşlarının oyun dünyasını anlatan öykü, her yaştan okurun içinde kaybolacağı eğlenceli desenlere sahip. Sokak oyunlarının her sosyal sınıftan çocuğu bir araya getiren, birleştiren ve eşitleyen yönünü vurgulayan kitap, iletişim ve paylaşma konuları üzerine düşünmek için de birebir. Anadolu’nun farklı kentlerinde ve mahallelerinde bilye, misket, meşe, cıncık, zıpzıp, dobi, babüş, cicoz, cille gibi onlarca farklı adla anılan ve her kuşaktan çocukla buluşan bu renkli küçük cam kürelerin önemli yer tuttuğu kitap, oyunların büyüsünü ve insanı eşitleme gücünü yeniden hatırlatıyor.


Yazan ve resimleyen Behiç Ak 
Günışığı Kitaplığı
İlk kitaplar 


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder