Bu Blogda Ara

1 Şubat 2014 Cumartesi

PIRTIK TEKİR

Julia Donaldson - Axel Scheffler ikilisinden harika bir hikâye daha. Orjinal ismi Tabby Mc Tat.
Pırtık Tekir, bir sokak çalgıcısı olan Hüsnü'nün kedisidir. Hüsnü gitar çalar, şarkı söyler, Pırtık Tekir de Hüsnü'nün şarkılarına miyavlamalarıyla eşlik eder. Yoldan geçenler onları dinler, şarkılarını beğenenler önlerinde duran eski ekose şapkaya para atar. Günleri bu şekilde geçer. Taa ki ... 
O sabahın herhangi bir sabahtan farkı yoktur. Hüsnü bir evin önünde oturmuş sandiviçini yerken Pırtık Tekir dolaşmaya çıkar ve hayatının kedisiyle karşılaşır: Karpati. Onunla havadan sudan, dereden tepeden konuşur arkadaş olur. O esnada bir kapkaççı eski ekose şapkayı çalar. Hüsnü, kapkaççıyı kovalarken çözülmüş bağcığına basıp düşer. Başından ve bacağından yaralanarak hastaneye kaldırılır. (Uzun süre Denizle bu sayfayı aşamadık. "Neden düştü anne?", "Ambulansı kim çağırdı?", "Bu kadınla çocuk kim?", "Başına ne oldu?", "Kafasına ne oldu?"... gibi sorularına defalarca ve defalarca cevap verip ilerlediğimde "Anne, bir dakka, dur!" diyerek sayfaları geri çeviriyor ve tekrar aynı soruları soruyordu. Hatta kitabı okumaya doğrudan o sayfadan başlamamı istiyordu. Bir zaman sonra hikâyenin kalanı da ilgisini çekti. Ve okuyabildik.)
Pırtık Tekir, Karpati'nin yanından ayrılır. Hüsnü yerinde yoktur. Pırtık Tekir, gece gündüz onu arar. Bir hafta sonra onu açlıktan zayıflamış bir halde sokakta bulan Karpati, Pırtık Tekir'i alır evine götürür. Sahipleri Handan ile Bahar, Pırtık Tekir'i de eve alırlar. Artık daha rahat bir yaşamı, bir karısı ve çocukları vardır. Ancak her gece Hüsnü'yü düşünmeden edemez. Sonrası kitapta.
Çizimler her zamanki gibi harika. Okuma yazma bilmeyen çocuklar hikâyeyi, resimlere bakarak rahatlıkla takip edebilirler. Kırmızı tuğlalı Londra evleri, yemyeşil parklar, sokak çalgıcıları, siyah, beyaz, kızıl tenli insanlar, çocuklar, beyaz elbiseyle bir Arap, tekerlekli sandalyede bir çocuk, pusetinde tostoraman oyuncağı tutan başka bir çocuk, gerçekten Londra sokaklarında dolaşıyor gibi hissediyor insan kendisini. Deniz'in fark ettiği küçük bir de detay var. Pırtık Tekir, Karpatiyle birlikte eve ilk gittiğinde patisiyle Bahar'ın kalemlerine vuruyor çizilirken, Hüsnü'yü bulup evini ve rahat yaşamını özlerken patisiyle Handan'ın kalemlerine vuruyor çizilmiş. Bu minik hata Deniz Hanım'ın gözünden kaçmadı. Her defasında "Anne bak, yanlış olmuş." demekten hiç mi hiç vazgeçmiyor. Bakalım resimlere bakarak daha neler keşfedecek?

Yazan: Julia Donaldson
Resimleyen: Axel Scheffler
Çeviren: Ali Berktay
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Okul öncesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder