Bu Blogda Ara

28 Haziran 2014 Cumartesi

YETENEK YARIŞMASI


Cumartesi benim için kütüphane günü. Elimdeki kitapları veriyorum, yenilerine bakıyorum. Bazen Deniz de geliyor benimle. Daha doğrusu iş çıkışı orada buluşuyoruz. Elimizdeki kitapları veriyoruz, yenilerine bakıyoruz. Raflardan seçip bana getirdiği kitapları okuyoruz. Satranç oynuyoruz. Kuralları yok. Diziyoruz, taşları ilerletiyoruz, birbirimizin taşını alıyoruz. Yeni kitaplarımızı seçiyoruz. Kitap ödünç alırken iki tanesinin yeni, birisinin eski, önceden okuduğu ve özlemiş olduğu bir kitap olmasına dikkat ediyorum. Oradan çıkıp pizzacıya ya da pastaneye gidiyoruz. Yol boyu sohbet ediyoruz.

Havaların ısınmasıyla cumartesileri hem kütüphane hem de denize gitme günü oldu. İş çıkışı Deniz, denize gitmek üzere hazırlanmış evde beni beklerken kütüphaneye uğruyorum. Hızlıca kitap alma verme işini hallediyorum.

Bulduğum yeni kitaplardan biri Yetenek Yarışması, ilk bakışta Deniz'in hiç ilgisini çekmedi. Halbuki kuşe kâğıt, kalın ciltli kapak, müzik aleti çalan hayvanlar “aç beni, oku beni” diye bağıran bir kitaptı elimde tuttuğum. Deniz kitabın sıkıcı olduğundan öyle emindi ki on, on beş dakika kesinlikle bakmadı, okutmadı. Sonra merakına yenik düştü ve hikâyeyi sevdi. Kısa bir süre önce okuduğumuz Müzisyen İnek Sırma ile aynı izleği takip ediyor. Yıldırım Türker'in türkçeleştirdiği kitabı sesli okuması çok zevkli.


Kitaptan tadımlık

Dört kafadar o ilanı görünce kalakaldı.

Heyecandan dördünün de yüzü al aldı.

İlanı gören küçük bir kırmızı kuş

Yakından bakmak için kondu bir direğe.

Usulca söylendi, “Ne güzel olmuş!

Denerim şansım, güvenirim hünerime.”

Dört kafadar güldü ona, dediler, “Daha neler!

Parmak kadarsın. Jüri seni bir çırpıda eler.”

Kuşa gülüp yola düştü dört kafadar.

O özel güne hazırlanmaya az vakit var.

Ayı, aslan, timsah ve yılandan oluşan orkestra çalmasına iyi çalıyordur ama içlerinden biri şarkı da söylemelidir. Sırayla başlarlar söylemeye. GIRR, HIRR, HAMM, TISS bu seslerle hiç şansları olmadığı ortadadır. Bir ilan verip şarkıcı aramaya koyulurlar. İlanı ilk görüp başvuran küçük kuş olur. Hiç dinlemeden sadece küçük olduğu için alay edip reddederler. Dinledikleri diğer adaylar ise yeterince iyi değildir. En sonunda esrarengiz bir yabancı gelir. Aradıkları ses budur. Sesine hayran kaldıkları esrarengiz yabancı kılık değiştirmiş küçük kuştan başkası değildir. Dört kafadar yaptıklarından utanır, küçük kuşu solist olarak topluluğa alırlar. Boya posa değil yeteneğe bakılan yarışmaya girerler ve tatil hediyesi onların olur.

Yazan ve resimleyen Jo Hodgkinson

Türkçeleştiren Yıldırım Türker

Kır Çiçeği Yayınları

Okul öncesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder