Minik
Balık, Deniz'e çok keyif alarak okuduğum kitaplardan birisi.
Uzun zamandır okumadığımızı fark edince Deniz'e Minik Balık'ı
okumayı teklif ettim. O da beni kırmadı. Nasıl kırabilir? Henüz
isimlerini bilmese de o da Julia Donaldson ve Axel Scheffler hayranı.
Her zaman okuduğumuz hikâyelerin konusunu ve görsellerini uzun
uzun anlatmıyorum. Kabaca anlatıyor, merak uyandırmaya
çalışıyorum. Ama Minik Balık kısaca
anlatılamayacak kadar özel bir kitap.
Hikâyenin
kahramanı Minik Balık, okula giden sıradan bir öğrencidir. Onu
diğer öğrencilerden ayıran iki özelliği vardır: Sürekli derse
geç kalması ve uçsuz bucaksız hayal gücü. Öğretmen Bayan
Yassıkuyruk ne zaman sınıfta yoklama alsa Minik Balık yoktur.
Sınıfa geldiğinde neden geç kaldığına dair her zaman yeni ve
ilginç bir hikâyesi vardır: Bir denizatıyla gezintiye çıkmak,
bir vatozla gezmek, bir yunusla dalmak, bir gemi enkazında oynarken
hazine sandığında kilitli kalmak ve bir denizkızı tarafından
kurtarılmak gibi. Arkadaşları onun hikâyelerini saçma bulur ve
inanmaz. Küçük Pıtır Dülgerbalığı hariç! O, Minik Balık'ın
hikâyelerini sever ve her gün eve gittiğinde büyükannesine
anlatır. Büyükannesi de pisibalığına, pisibalığı
denizyıldızına, denizyıldızı bir fokbalığına ve hikâyeler
dilden dile yayılır.
Bir gün
Minik Balık okula giderken dalgın bir şekilde anlatabileceği en
ilginç hikâyeyi düşünürken balıkçıların ağına takılır.
(İlginç hikâye anlatılmamış ama resmedilmiştir: Minik Balık
tıpası kapalı bir şişe içindedir. Etrafı penguenlerle
çevrilidir. Şişenin içinde elbette bir not da yazılıdır.)
Minik Balık o denli dalmıştır ki anlatacağı hikâyeye, ağa
takıldığını fark etmez bile. Balıkçılar onu görünce çok
ufak olduğu için tekrar denize atarlar ancak okuldan ve evinden çok
uzaklaşmıştır. Çok korkar hatta bir Tostoraman balığı
tarafından kovalanır. (Pırtık Tekir kitabında Deniz elinde
Tostoraman oyuncağı tutan çocuğu fark etmişti. Bakalım bunu ne
zaman fark edecek?) Daireler çizerek kaçar, yosunların arasına
saklanır. Sonra bir hamsi sürüsünün kendi hikâyelerini
anlattığını fark eder. Hikâyelerin izini sürerek saat
üç buçukta tam okul dağılırken gelir. Neden geç kaldığını
anlatmaya koyulur. Ancak Küçük Pıtır Dülgerbalığı hariç hiç
kimse ona inanmamaktadır.
“Ama bu
öyle basit bir hikâye değil,” dedi Küçük Pıtır
Dülgerbalığı. Ve bu hikâyeyi yazar bir arkadaşına anlattı.
Yazar da bu hikâyeyi SİZİN İÇİN yazdı.
Bu yazar
dalgıç kıyafetleri içinde elinde bir not defteri ve kalem tutan,
gözlerini kocaman açmış Julia Donaldson'dan başkası değildir.
Yazan Julia Donaldson
Çizen Axel Scheffler
Çeviren Nevin Avan Özdemir
Çeviren Nevin Avan Özdemir
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Okul öncesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder