Bu Blogda Ara

3 Ağustos 2014 Pazar

MİNİK BALIK


Minik Balık, Deniz'e çok keyif alarak okuduğum kitaplardan birisi. Uzun zamandır okumadığımızı fark edince Deniz'e Minik Balık'ı okumayı teklif ettim. O da beni kırmadı. Nasıl kırabilir? Henüz isimlerini bilmese de o da Julia Donaldson ve Axel Scheffler hayranı. Her zaman okuduğumuz hikâyelerin konusunu ve görsellerini uzun uzun anlatmıyorum. Kabaca anlatıyor, merak uyandırmaya çalışıyorum. Ama Minik Balık kısaca anlatılamayacak kadar özel bir kitap.

Hikâyenin kahramanı Minik Balık, okula giden sıradan bir öğrencidir. Onu diğer öğrencilerden ayıran iki özelliği vardır: Sürekli derse geç kalması ve uçsuz bucaksız hayal gücü. Öğretmen Bayan Yassıkuyruk ne zaman sınıfta yoklama alsa Minik Balık yoktur. Sınıfa geldiğinde neden geç kaldığına dair her zaman yeni ve ilginç bir hikâyesi vardır: Bir denizatıyla gezintiye çıkmak, bir vatozla gezmek, bir yunusla dalmak, bir gemi enkazında oynarken hazine sandığında kilitli kalmak ve bir denizkızı tarafından kurtarılmak gibi. Arkadaşları onun hikâyelerini saçma bulur ve inanmaz. Küçük Pıtır Dülgerbalığı hariç! O, Minik Balık'ın hikâyelerini sever ve her gün eve gittiğinde büyükannesine anlatır. Büyükannesi de pisibalığına, pisibalığı denizyıldızına, denizyıldızı bir fokbalığına ve hikâyeler dilden dile yayılır.

Bir gün Minik Balık okula giderken dalgın bir şekilde anlatabileceği en ilginç hikâyeyi düşünürken balıkçıların ağına takılır. (İlginç hikâye anlatılmamış ama resmedilmiştir: Minik Balık tıpası kapalı bir şişe içindedir. Etrafı penguenlerle çevrilidir. Şişenin içinde elbette bir not da yazılıdır.) Minik Balık o denli dalmıştır ki anlatacağı hikâyeye, ağa takıldığını fark etmez bile. Balıkçılar onu görünce çok ufak olduğu için tekrar denize atarlar ancak okuldan ve evinden çok uzaklaşmıştır. Çok korkar hatta bir Tostoraman balığı tarafından kovalanır. (Pırtık Tekir kitabında Deniz elinde Tostoraman oyuncağı tutan çocuğu fark etmişti. Bakalım bunu ne zaman fark edecek?) Daireler çizerek kaçar, yosunların arasına saklanır. Sonra bir hamsi sürüsünün kendi hikâyelerini anlattığını fark eder. Hikâyelerin izini sürerek saat üç buçukta tam okul dağılırken gelir. Neden geç kaldığını anlatmaya koyulur. Ancak Küçük Pıtır Dülgerbalığı hariç hiç kimse ona inanmamaktadır.

Ama bu öyle basit bir hikâye değil,” dedi Küçük Pıtır Dülgerbalığı. Ve bu hikâyeyi yazar bir arkadaşına anlattı. Yazar da bu hikâyeyi SİZİN İÇİN yazdı.

Bu yazar dalgıç kıyafetleri içinde elinde bir not defteri ve kalem tutan, gözlerini kocaman açmış Julia Donaldson'dan başkası değildir.
Yazan Julia Donaldson
Çizen Axel Scheffler
Çeviren Nevin Avan Özdemir
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Okul öncesi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder