Bu Blogda Ara

24 Şubat 2016 Çarşamba

PAPAĞANIN YENİDEN DİRİLİŞİ

Takvimler ne derse desin, mart ayı bitmeden bahar gelmiyor Çanakkale'ye. Ancak havalar bu yıl, takvimle uyumlu gitmeye karar vermiş gibi. Doğa yeniden diriliyor, ağaçlar tomurcuklanıyor, çiçek açıyor. Doğa direniyor, her baharda yeniden diriliyor. Son zamanlarda  okuduğum masallarda, çocuk kitaplarında sık sık yolumu kesen  yeniden doğmak, dirilmek teması, bana bir şeyler fısıldıyor: "Cesur ol, değişmekten korkma!"
Vaktiyle alıp bir kenara koyduğum, Irmak Zileli'nin önerisi bir çocuk kitabıyla giriyoruz dün gece yatağa. Hikâye, merakı yüzünden çorba kazanına düşüp ölen bir papağanı anlatıyor. Papağanın arkadaşı küçük kız o kadar üzülüyor, ağlıyor ki, bir portakal soyunuyor kabuklarından avunsun diye kıza kendini sunuyor. Bunun karşısında ateş bile utanıyor yaptıklarından. Ve dalga dalga yayılıyor merakı yüzünden ölen papağanın öyküsü. Rüzgâr taşıyor sesleri, cümleleri. Gerçeğin üstü örtülmüyor. Ve hikâyeye tanık olan herkes papağının bir çömlekçinin elinde yeniden dirilişine katkıda bulunuyor, renklerini, seslerini vererek.
Merak duygusu bizim hayatta kalmamızı, sorgulamamızı ve masallarda açmamamız gerektiği söylenen o son kilitli kapıyı kurcalamamızı sağlıyor. Bu sayede bizi susturmak isteyen, değişim gücümüzün olmadığına inandıran yok edicilerle baş edebiliyoruz, yeniden çok daha renkli doğabiliyoruz, tıpkı öyküdeki yeşil papağan gibi.
Deniz sevmedi yitirmeyi, yeniden bir başka biçimde doğmayı. Renklere baktık onunla, resimlere... Kitap hakkında sohbet ettik, bolca cıvıdık. Merak etmeye edelim ama eğilmiş bir çorba kazanına bakıyorsak, can simidi takalım dedik. Deniz, çorbaya düşersek gözlerimizi alıp başımızın arkasına takalım, dedi. Böylece Latin Amerika'nın Büyülü Gerçeklik dünyasına ilk adımını attı.
 
 
 
Yazan Eduardo Galaeno
Resimleyen Antonio Santos
Çeviren Ayşe N. Akbulut
Nesin Yayınları
Çocuk Cenneti Kitaplığı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder